Sonra bir kadın dedi ki, bize sevinçten ve kederden söz et,
ve o yanıtladı:
sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir.
şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu.
Başka nasıl olabilir ki?
Kederin varlığınızda açtığı oyuk ne kadar derin olursa, taşıyabileceğiniz sevinç o kadar çok olur.
Şarabınızı koyduğunuz şu tas , çömlekçinin fırınında kavrulup pişmedi mi?
Ruhunuzu yatıştıran şu lavta , bıçaklarla oyulmuş ağacın ta kendisi değil midir?
Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın, sizi şimdi sevindirenin, sizi bir zamanlar üzenden başka bir şey olmadığını göreceksiniz.
Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın,aslında, bir zamanlar mutluluk kaynağınız olan için ağladığınızı göreceksiniz.
...
Sevinç ve keder birlikte gelir; biri sofranızda sizinle birlikte otururken , diğerinin yatağınızda uyumakta olduğunu hiç unutmayın.
(Ermiş)
21 Aralık 2008 Pazar
Sevinç ve Kedere Dair
Gönderen a. zaman: 09:09
Etiketler: Halil Cibran
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Comments:
Post a Comment