12 Kasım 2011 Cumartesi

Bilirim Bir Kışa Hazırlanmayı

sana bir boyun atkısı gerek. çünkü kış geldi.
ve sular bir uzun geçmişe hazırlanır. nerdeyse.
bir çocuk ölür. bir kadın hastalanır. odalar
bulutlanır.
su içmekten. uzak. bir köfte kokusundan
insan
uzak
bir memleket havasından.
belli belirsiz bir şeylerden utanır.
yapışkan ve dayanıksız bir vidanın eşliğinde
gece.
hatırlarız bir günlerde üşümediklerimizi.
üşümeyeceklerimizi.

kimilerine bir şarkı gibi gelir bütün bunlar. oysa.
bir kez daha söylüyorum üstümüze yağanları.
uzuneski.
olumsuz. güneşlere aykırı.
haziran mintanları. kopkoyu kent garları.
alınıp götürülenler. yerlerine konanlar.
anladığımız ve.
şaştığımız kalabalıklar. bir korku
aşka benzer yalınlığı. bir korku.
kuduz korkusu gibi sudan.
bir korku.
semercilerin. bakırcıların. nalbantların. arzuhalcilerin.
kantarcıların ve demircilerin ve çilingirlerin.
parmakçıların dinsizlik korkusu. takunyecilerin.
bir odada kalanların ölüm korkusu.
bileycilerin, bezzazların ve ölü yıkayıcıların.
ve pazarcıların. gökyüzü korkusu.
bütün garipliğiyle esnaf çarşılarının
ve uygunluğuyla ve yenilmişliğiyle
bir sancı gibi dolanır içimizi.
yarı aç yarı tok dolaştığımız bir ankara’da
bir haşhaş gibi sanki. bir acı su.
bir yağmur cömertliğiyle anadolu’dan
dolaşır içimizi.
onların akşamları.

(yaralı olmak
yerinde olmamak
uzun gecikmesi son kesinliğin
bir sabah biliyoruz elbet neyi bölüştüğümüzü
göz göze
bakışınca. biliyoruz
neyi bölüştüğümüzü.
konuşmasak da.)

şimdi tutalım bu diriliği artık. zamanıdır.
zamanıdır. neredeyse kar başlar. küçük kuşlar ölür.
semerciler ve dilsizler ölür.
seninle ben kalırız. yeni bir yaşamaya.
gökler ve kentler ufalır. seninle ben kalırız.
o şarkı sanılanlar bir kavga halini alır.
neredeyse kar başlar.
birini düşünür gibi oluruz. biliyorum
ellerin de üşür. biliyorum ama
isıtabilirsin onları. o ateşte.
hazırsın da. biliyorum. ama
sana bir boyun atkısı gerek. kış geldi.”