tag:blogger.com,1999:blog-89777518624425804252024-02-02T10:12:47.743-08:00~yalnızca soytarı~orak kılıklı ay ~erguvaniler arasında yeşila.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.comBlogger199125tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-62572246403086865422017-02-19T05:11:00.003-08:002017-02-19T05:11:36.659-08:00Bir çiçek sarsılmadan<br />
nerede filizlenebilir ki?<br />
<br />
Bir aşk sarsılmadan<br />
nerede filizlenebilir ki?<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;"><i>*Koreli bir şair'denmiş.</i></span>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-78955501625628922222017-01-07T03:32:00.000-08:002017-01-07T03:32:09.470-08:00KarKardır yağan üstümüze geceden,<br />
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,<br />
Ormanın uğultusuyla birlikte<br />
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte<br />
Kar yağıyor üstümüze, inceden.<br />
<br />
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,<br />
Unutulmuş güzel şarkılar için<br />
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,<br />
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan<br />
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!<br />
<br />
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!<br />
Uyandırmayın beni, uyanamam.<br />
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,<br />
Allah aşkına, gök, deniz aşkına<br />
Yağsın kar üstümüze buram buram...<br />
Buğulandıkça yüzü her aynanın<br />
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın<br />
Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış<br />
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!<br />
Büyük yalnızlığını dünyanın.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-16536636260967405872016-11-20T10:28:00.002-08:002016-11-20T10:28:35.711-08:00<br />
yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,<br />
belini sarmayalı,<br />
gözünün içinde durmayalı,<br />
aklının aydınlığına sorular sormayalı,<br />
dokunmayalı sıcaklığına karnının.<br />
<br />
yüz yıldır bekler beni<br />
bir şehirde bir kadın.<br />
<br />
aynı daldaydık, aynı daldaydık.<br />
aynı daldan düşüp ayrıldık.<br />
aramızda yüz yıllık zaman,<br />
yol yüz yıllık.<br />
<br />
yüz yıldır alacakaranlıkta<br />
koşuyorum ardından.<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;"><i><br /></i></span>
<span style="font-size: x-small;"><i><br /></i></span>
<span style="font-size: x-small;"><i><br /></i></span>
<span style="font-size: x-small;"><i>yazılma tarihi 06.07.1959</i></span>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-58516638585764571652016-06-14T13:31:00.001-07:002016-06-14T13:31:08.869-07:00Merhaba ÇocuklarNâzım, ne mutlu sana<br />
cân ü gönülden,<br />
ferah ve emin,<br />
«Merhaba,» diyebildin.<br />
<br />
Sene 940.<br />
Aylardan temmuz.<br />
Ayın ilk perşembesi günlerden.<br />
Saat : 9.<br />
<br />
Mektuplarınıza böyle mufassal tarih atın.<br />
<b>Öyle bir dünyada yaşıyoruz </b><br />
<b> ki en kalın kitaptan çok yazısı var : </b><br />
<b> ayın, günün ve saatın.</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>...</b>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-26473993001552500222016-06-14T13:05:00.000-07:002016-06-14T13:05:12.157-07:00Dünyayı Verelim Çocuklara<br />
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne<br />
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar<br />
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında<br />
dünyayı çocuklara verelim<br />
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi<br />
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar<br />
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı<br />
çocuklar dünyayı alacak elimizden<br />
ölümsüz ağaçlar dikecekler.<br />
<br />
<br />a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-63867708177377210562015-09-12T03:09:00.002-07:002015-09-12T03:09:51.248-07:00Gidersen Yıkılır Bu KentGidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider<br />
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında<br />
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki<br />
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar<br />
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı<br />
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken<br />
<br />
Gidersen kim sular fesleğenleri<br />
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca<br />
<br />
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu<br />
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor<br />
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun<br />
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına<br />
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor<br />
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma<br />
<br />
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları<br />
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar<br />
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar<br />
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız<br />
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız<br />
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam<br />
<br />
Gidersen kar yağar avuçlarıma<br />
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar<br />
<br />
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında<br />
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler<br />
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde<br />
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri<br />
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak<br />
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık<br />
<br />
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman<br />
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere<br />
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun<br />
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim<br />
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın<br />
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine<br />
<br />
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür<br />
Bir tufan olurum sustuğun her yerdea.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-89835739726073066712014-11-04T14:40:00.003-08:002014-11-04T14:40:57.304-08:00SığınakKaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu.<br />
Sana dokununca mı denizleşiyor masa,<br />
senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan?<br />
sıkıntımın ormanında.<br />
<br />
Üç beş günümüz var şuracığında,<br />
nice oyuncağımızı kırdılar.<br />
Biz de güzel çocuklardık bahçelerde<br />
Sularda alabalık.<br />
<br />
Azla avunmaya alıştık<br />
ne yapalım paramız yoksa,<br />
şarabımız bitince yağmura çıkarız.<br />
<br />
Kim güzelleşmiyor öpüşünce.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-4849121868412512372014-04-24T03:22:00.000-07:002014-04-24T03:22:04.765-07:00Sevgilerdesevgileri yarınlara bıraktınız<br />
çekingen, tutuk, saygılı<br />
bütün yakınlarınız<br />
sizi yanlış anladı.<br />
<br />
bitmeyen işler yüzünden<br />
(siz böyle olsun istemediniz)<br />
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi<br />
kalbinizi dolduran duygular<br />
kalbinizde kaldı.<br />
<br />
siz geniş zamanlar umuyordunuz<br />
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek<br />
yılların, telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmedi.<br />
<br />
gizli bahçenizde<br />
açan çiçekler vardı<br />
gecelerde ve yalnız.<br />
vermeyi az buldunuz<br />
yahut vakit olmadı.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-21150173442519696522014-04-02T14:32:00.000-07:002014-04-02T14:32:07.767-07:00Suçtur Çocuğun Olmak<br />
Sulanmış caddelere bakıyoruz : bugünün ikindisi<br />
Buğular içinde yüzüyor ağaçlar<br />
Sarı bir kedi yalanıyor uzun uzun<br />
Ayaklarını gererek<br />
Pespembe ayaklarının dibi<br />
Ve güneş ufak ufak damlıyor üstümüze<br />
<br />
Güneş ufak ufak damladıkça da<br />
Yeni yıkanmış bir taşlık görünüyor aralık bir kapıdan<br />
Boynunu uzatarak<br />
Yeni yıkanmış her taşlığın sonu : güze bakmak<br />
Biz güzü istemiyoruz, ama yaz dursun<br />
Bir gündüzü eğirelim, diyoruz, eğirilmiş bir gündüzün sonu<br />
Değil mi hayatın iplikleri, dokusu<br />
<b><i>Ama yaz dursun, öyle bir dursun ki yaz</i></b><br />
<b><i>Çiçekler ağaçlarda kalsın, uçurtmalar göklerde</i></b><br />
<b><i>Haziran temmuz ağustos</i></b><br />
<b><i>Birbirine sokulsun</i></b><br />
<b><i>Ne olur bu böyle olsun</i></b><br />
Geçmesin, geçmesin onlarsız bir yaz<br />
Açsın sıcak kollarını özlemlerine<br />
Beklesin dursun.<br />
<br />
Özlem ki bir başkasının özlemine tutkunluksa<br />
Bir yerde hep aynı şeyi özlüyoruz<br />
Ayaklarımız karıncalanıyor büsbütün<br />
Büyük ayaklarımız, küçük ayaklarımız, ayaklığını yitirmiş<br />
ayaklarımız<br />
Kanıyla ölçülüyor besbelli, kendi kanıyla<br />
Kör karanlıkta, bir ayak büyüklüğünde kan<br />
İki ayak büyüklüğünde, üç ayak büyüklüğünde, ayak<br />
<span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"> </span>dizileri halinde<br />
Islak betonların üstünden denize dökülüyor<br />
Bir çavlan, bir şelale gibi coşarak değil<br />
Usulca sessiz<br />
Kıpkırmızı ve iniltiyle<br />
Demek oluyor ki sarışın bir çocuğun ayaklarıdır deniz<br />
Terlemiş yüzü, ıslanmış saçlarıdır<br />
Ve demek oluyor ki, suçtur bir çocuğun olmak<br />
Suçtur daha başka şeyler gibi<br />
Ve düşün bir de, ya bütün o çocuklar seninse<br />
İster Doğu Beyazıtta karlar içinde büyüsün<br />
İster bir düzlükte Tatvandan Vana doğru<br />
Ve isterse İzmirin tenha bir semtinde<br />
Kim ne derse desin, suçtur çocuğun olmak<br />
Akarsuyunu kendi, denizini kendi yaratan bir çocuğun<br />
Gittikçe kararan o kırmızılıktan<br />
Ki biraz sonra paçaları kıvrık adamların<br />
Çeşme suyuyla yıkayacakları<br />
Su<br />
Sağılmış gibi düşecektir gündüzün saydamlığından<br />
Su<br />
Utanmış gibi kayıp gidecektir<br />
Geceyle gündüzün olmadığı bir zamandan.<br />
<br />
Sulanmış ağaçlara bakıyoruz : bugünün ikindisi<br />
Buğular içinde yüzüyor ağaçlar<br />
Saat on haberlerini dinliyoruz<br />
Alıştık, bütün haberleri dinliyoruz zaten<br />
Önümüzdeki bir bardak su bile öyle derin ki<br />
Dalıp dalıp gidiyoruz suya<br />
Bakıyoruz da kocaman bir yıkıntı duvardaki çivi deliği<br />
Ve ellerimiz masa örtüsünün püsküllerinde<br />
Kapı tokmağı, çaydanlık<br />
Divan örtüsündeki leke<br />
Yerlerde kitaplar, gazeteler<br />
Pencere camındaki çatlak<br />
Pencere camından ufak ufak damlayan güneş<br />
Ve en önemlisi konuştuklarımız<br />
Değişen çizgiler yüzümüzdeki<br />
Fincanı tutarken titremesi ellerimizin<br />
Yani hayatın dokusunda ne varsa<br />
Yeniden yaşıyor, yeniden kullanıyoruz sanki.<br />
<br />
<b><i>Özlem ki tutkunluktur bir başkasının özlemine</i></b><br />
<b><i>Dalgalı camın ardında büyüyerekten</i></b><br />
<b><i>Bir çocuk hızla geçiyor bisikletiyle.</i></b>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-69188434742455685542014-03-09T13:02:00.002-07:002014-03-09T13:02:59.117-07:00Nice güzellikler gördüm yeryüzünde<br />
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak<br />
<br />
<br />
<br />
<br />a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-17239965362548537382014-03-08T15:30:00.002-08:002014-03-08T15:30:34.973-08:00Kalbim diyorum kalbim<br />
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi<br />
Aşkı anılar besliyor düşler kadar<br />
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır<br />
Sevgi eskidikçe sevgi.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-90041780581966631412014-03-08T15:29:00.002-08:002014-03-08T15:29:36.038-08:00"Ne yapsam da ruhum seninkine değmese"<br />
<br />
<br />
<br />
<br />a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-89051127328805555102014-03-08T15:28:00.002-08:002014-03-08T15:28:39.541-08:00Çılgın Hüzünlüçünkü yaşamak gibiydi yaptığı<br />
anasız bir tay gibi coşkun ve hüzünlü<br />
akşamın dinginliğini otluyordu o zaman<br />
<br />
her sabah denize çıkar, bir elma yerdi<br />
hüznünü ve çılgınlığını elmanın<br />
gözünü yumsan ağzında duyarsın<br />
<br />
-ellerine bakma artık<br />
çünkü kar yağıyor<br />
çılgın hüzünlü-<br />
<br />
büyük kentleri düşünse de rahatlasa<br />
işte her şey nasıl haince karıştırılmış<br />
kirli çamaşırlarla sabunlar ayrı semtlerde<br />
saatin sonunda meydan<br />
suyun sonu ilerde<br />
böyle yaşamak zordur elbet anlıyorum<br />
çılgın ve hüzünlü<br />
<br />
çünkü bakışları yazda geçmiş bir geceyi andırıyor<br />
yaşanmış mı temmuzda mı belli değil<br />
çılgın ya da hüzünlü<br />
<br />
şimdi dolaşıyor aramızda<br />
kıpkırmızı bir duygu olarak<br />
doğudan batıya bir güz halinde<br />
çılgın ve hüzünlü<br />
<br />
biraz dağ yollarını öğrenmesi gerekir sanırım<br />
kahırçeker mekkari katırları gibi<br />
onlar ki hiçbir şeyleri yok<br />
korkunca çılgın sevince hüzünlü<br />
<br />
-kar dindi<br />
gerçekten dindi<br />
ellerine bakabilirsin artık-a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-4982950693752142872014-03-05T14:12:00.001-08:002014-03-05T14:12:55.327-08:00Sevdiğim söylemez isem<br />
Sevmek derdi beni boğara.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-66809358705456676452013-09-20T01:37:00.002-07:002013-09-20T01:37:10.530-07:00Özletiyor Seni Bu YağmurlarBurada yağmur yağıyor<br />
Aralıksız yağıyor günlerdir<br />
Ama sen yine de şemsiyeni<br />
Almadan gel ilk otobüsle<br />
...<br />
<br />
<br />
<br />
<br />a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-15232396731133833302013-09-19T15:03:00.003-07:002013-09-19T15:04:16.449-07:00I. Balad...<br />
Ağarız artık aşka herhalde oraya// Ben taşbasması resimlerimi alır size gelirim.<br />
Bir geceyi bin geceye çekeriz/ Bu zamanlara geliriz: uzar ellerinin caddesi/ Bir gündüzü durdururuz.<br />
<br />
Senin bir körfezindir anaforlanır önümde benim.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-32337683467251714062013-09-18T14:13:00.001-07:002013-09-18T14:13:52.760-07:00Tel Cambazının Telden Düşerken Söylediği Şiirdireğreti zamanlar kayıp geçti<br />
bir deli yıldızları sayıp geçti<br />
bir adam köprülerde ağlıyordu<br />
o adam deliydi ben akıllıydım<br />
hu dedi ninilerimde güzel kızlar<br />
güzel kızlar var olsun<br />
<br />
dünyada bir ben varım<br />
bir de bu olmayası sebepsizliğim<br />
benim anlamadığım başka şey<br />
biri gözlerimi kapamış bilemiyorum<br />
dağlarda iki kekik koksa<br />
biri benim içindir<br />
iki kaya yarılsa<br />
siz beni bu şehirden alın götürün<br />
tükenmez yağmurlarda ıslatın<br />
elime iki kulaç ip verin<br />
düğümleyip düğümleyip çözeyim<br />
şehrin bütün ışıkların söndürün<br />
kapatın bütün kapılarını<br />
beni bu şehiren alın götürün<br />
<br />
bir elim sağ cebimde<br />
bir elim sol cebimde<br />
<i>bu hüznü siz de bilirsiniz</i><br />
<i>anlat deseniz anlatamam</i><br />
<i>enine boyuna yaşarım ancak</i><br />
bu koku bilmediğim bir koku<br />
bu gece kayık gecelerden birene benzer<br />
dört yanım karanlıkta<br />
büyük rüzgarlarda savrulacağız<br />
öylece dur kollarımda öylece<br />
karanlıkta telaşla seni hatırlıyoruma.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-68590529347676824292013-08-27T15:39:00.000-07:002013-08-27T15:39:13.298-07:00Aşkla ÖlümÇocuktur aşk, küçük sürgünüm<br />
Bir avuç gökyüzüdür.<br />
<br />
Öylesine güzelsin ki beni sen soydun<br />
Bir çiçeğe su verir gibi.<br />
<br />
Usulca ensenden öptüm seni<br />
Usulca,<br />
Bozulup dağılıyor topuzun<br />
Karnın, kolların ipince düşüyorsun.<br />
<br />
Aşk ki küçük dağ köyleridir<br />
Diyordum, yüzünle çıktığım.<br />
<br />
Uzat ellerini, küçük sürgünüm<br />
Uzat bana<br />
El eledir çünkü aşkla ölüma.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-37927855105487117662013-08-10T15:49:00.002-07:002013-08-10T15:49:50.739-07:00Yalnızlık Sensinoyuluyorum şu masmavi boşluğa<br />
gölgesiz kıpırtısız<br />
yalnızlık sensin.<br />
<br />
konuşuyorum kendi kendime odamda<br />
bir portakal suyu iç, ya da içme, ne yaparsan yap<br />
yalnızlık sensin.<br />
<br />
bir giden, bir dönen, sonra yeniden giden<br />
şiire dönüşen bir yalnızlıksa bu da<br />
bir sen varsın, ordasın, kısık sesli yalnızlık<br />
sözgelimi iskenderiye'de bir atlıkarıncadaa.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-57420465023272421602013-08-01T19:11:00.000-07:002013-08-01T19:11:01.997-07:00Bir Plak Gibi Gökte Dönüyor Mavilik<br />
Bir plak gibi gökte dönüyor mavilik<br />
Sesi aşağıda, çok aşağıda<br />
Üstünde bir duvarın. Duvarsa<br />
Dondurma yiyen bir çocuğun eli sanki<br />
Taşmış akıyor<br />
Öpüyor toprağı kanatan nar çiçeklerini.<br />
<br />
Öpülüyorum bembeyaz çimlerinde yalnızlığımın<br />
Sonsuzluk yarın.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-8748098602473185592013-08-01T19:04:00.001-07:002013-08-01T19:04:29.154-07:00Eylülün Sesiyle<br />
Baylar!<br />
Bin dokuz yüz seksen birdeyiz<br />
Karşınızda eylülün sesi<br />
Ağustosa çekildi, eylülün sesi<br />
Birazdan konuşacak<br />
"<i>Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar.</i>"<br />
<br />
Tepelerde bulamaçların kahverengi eridiği<br />
Eriyip sarı sarı aktığı bir mevsim<br />
Bir saat gibi işlerken avucumdaki güz çiçeği<br />
Yosunların kapılara usulca<br />
Tırmanıp yerleştiği<br />
Yani eylülün sesi, buysa çok iyi baylar.<br />
<br />
Yaz geçti, sözgelimi midyelerden yorulduk<br />
Eni boyu belirsiz bir ıslaklıktan<br />
Upuzun gündüzlerden, sevimsiz otellerden<br />
Eylül ki, sorabilir mi<br />
Hüzünler iç kamaştırıyor, aşklarsa niye yoksul<br />
Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız<br />
Oysa bir deniz feneri mevsimsiz ölür baylar.<br />
<br />
Dahası<br />
Bu düğmesiz giysileri şöylece giymek<br />
Bir boşluuğu giyinmek mi olur<br />
Olsun<br />
İşte karşınızda ekimin sesi<br />
Kasımın sesi sonra<br />
Yağmurun eşliğinde -çocuğunu emziriyor yaz-<br />
Bundan böyle günlerimiz nasıl geçecek baylar.<br />
<br />
Her şey o kadar dokunaklı ki<br />
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen<br />
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem<br />
Üstelik yalnızsam bir de -telefonda kuş sesleri-<br />
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı<br />
Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar.<br />
<br />
Sonra bir kır kahvesi kendini okurken<br />
Masaları toplanmış, bardakları toplanmış<br />
Tam kendini okurken<br />
Derim ki bir semti iyi tanımak kadar<br />
İyi tanımal dünyayı<br />
Açın radyolarınızı: eylülün sesi<br />
Bu dünyada can sıkıntısının bir başka anlamı var baylar.<br />
<br />
Elmalar silik silik kırmızı artık -olsun-<br />
Gözlerimiz tozlanmış, kirli<br />
Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi<br />
Sıkılmak iyi baylar<br />
Biz hazır tuttukça böyle<br />
İçi yangından alev alev<br />
Dışı buz tutmuş kalplerimizi.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-44685965777443603072013-08-01T19:02:00.001-07:002013-08-01T19:02:17.774-07:00Cin<span style="font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="font-size: 15px;">"İnsanın insana verebileceği en değerli şey</span></span><br />
<span style="font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="font-size: 15px;">Yalnızlıktır."</span></span>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-21195835168307992312013-08-01T19:00:00.000-07:002013-08-01T19:00:12.394-07:00Cemal'in İç Konuşmaları II<br />
...<br />
Geçen yaz denize girdiğim günler...<br />
Anımsıyorum<br />
Ne vardı ortalıkta maviden başka<br />
Sadece bir martı - o da maviyle beslenen -<br />
<i>Gördün mü demiştim kendi kendime</i><br />
<i>Mavilik de çocukluk gibi</i><br />
<i>Unutulmayacak hiç.</i>a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-24335587799543706302013-07-28T08:27:00.002-07:002013-07-28T08:27:25.607-07:008.10 Vapurusesinde ne var biliyor musun<br />
bir bahçenin ortası var<br />
mavi ipek kış çiçeği<br />
sigara içmek için<br />
üst kata çıkıyorsun<br />
<br />
sesinde ne var biliyor musun<br />
uykusuz Türkçe var<br />
işinden memnun değilsin<br />
bu kenti sevmiyorsun<br />
<i>bir adam gazetesini katlar</i><br />
<br />
sesinde ne var biliyor musun<br />
eski öpüşler var<br />
banyonun buzlu camı<br />
birkaç gün görünmedin<br />
okul şarkıları var<br />
<br />
sesinde ne var biliyor musun<br />
ev dağınıklığı var<br />
ikide bir elini başına götürüp<br />
rüzgârda dağılan yalnızlığını<br />
düzeltiyorsun<br />
<br />
sesinde ne var biliyor musun<br />
söylemediğin sözcükler var<br />
küçücük şeyler belki<br />
ama günün bu saatinde<br />
anıt gibi dururlar<br />
<br />
sesinde ne var biliyor musun<br />
söyleyemediğin sözcükler var.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8977751862442580425.post-33611129512836245862013-06-28T14:16:00.000-07:002013-06-28T14:16:43.069-07:00Bir Gün Sabah Sabah<br />
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,<br />
Uykudan uyandırsam seni:<br />
Ki, sisler daha kalkmamıştır Haliç ten.<br />
Vapur düdükleri ötmektedir.<br />
Etraf alacakaranlık,<br />
Köprü açıktır henüz.<br />
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...<br />
<br />
Yolculuğum uzun sürmüş oldukça<br />
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.<br />
Dağ başında beş-on haneli köyler,<br />
Telgraf direkleri yollar boyunca<br />
Koşuşup durmuş bizle beraber.<br />
<br />
Şarkılar söylemişim pencereden.<br />
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.<br />
Biletim üçüncü mevki,<br />
Fakirlik hali.<br />
Lüle taşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,<br />
Sana Sapancadan bir sepet elma almışım.<br />
<br />
Ver elini Haydarpaşa demişiz,<br />
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,<br />
Hava hafiften soğuk,<br />
Deniz katran ve balık kokulu.<br />
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,<br />
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...<br />
<br />
Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,<br />
-Kim o dersin uykulu sesinle içerden.<br />
Saçların dağınıktır, mahmursundur.<br />
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,<br />
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,<br />
Uykudan uyandırsam seni,<br />
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç ten.<br />
Fabrika düdükleri ötmektedir<br />
<br />
<br />
<br />
Y.N: Bu şiirden daha evvel alıntıladığım kısmı çok seviyordum ama bugün bütün hali de çok güzel göründü gözüme, o sebeple yeni bir baskı yapmayı uygun buldum.a.http://www.blogger.com/profile/11098852741157618214noreply@blogger.com0