23 Aralık 2008 Salı

-Bunun sonu yok değil mi?
-Çok konuştuk bunu seninle, Meral.Son eğer tamamıyle maddi ise, yok, evet; değilse var.

21 Aralık 2008 Pazar

Sevinç ve Kedere Dair

Sonra bir kadın dedi ki, bize sevinçten ve kederden söz et,
ve o yanıtladı:
sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir.
şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu.
Başka nasıl olabilir ki?
Kederin varlığınızda açtığı oyuk ne kadar derin olursa, taşıyabileceğiniz sevinç o kadar çok olur.
Şarabınızı koyduğunuz şu tas , çömlekçinin fırınında kavrulup pişmedi mi?
Ruhunuzu yatıştıran şu lavta , bıçaklarla oyulmuş ağacın ta kendisi değil midir?
Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın, sizi şimdi sevindirenin, sizi bir zamanlar üzenden başka bir şey olmadığını göreceksiniz.
Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın,aslında, bir zamanlar mutluluk kaynağınız olan için ağladığınızı göreceksiniz.
...
Sevinç ve keder birlikte gelir; biri sofranızda sizinle birlikte otururken , diğerinin yatağınızda uyumakta olduğunu hiç unutmayın.


(Ermiş)


19 Aralık 2008 Cuma

Kolay

Farkında mısın,
Değilsin kendi bahçende.
Kendinden değil,
Kendini bu kendin sanışın.

17 Aralık 2008 Çarşamba

Rüya seçkisi-I

S'imge dergisi -RÜYA
MART-NİSAN 2003
seçkiler

Ahmet İnam-Rüya Mecnunu

Kalk gönlüm rüyama gidelim."Gidilmez rüyaya" der gönlüm."Rüyadan gelinir"
kalk gönlüm, rüyadan gelelim.Rüya: Nükte-i hakikat.
Neredeydin?Sobelediğim rüyalarımda mı?
...

sevgili uykudaysa, seven uyanıktır,sevgi bu.Uyku ve uyanıklık.Arada.
Bir baş yastıkta.Bir baş dağları bekler.Bir baş dalar.Bir baş uyku salar.

...
ey insanlar!bir maniniz yoksa rüyalarınıza gireceğim.
Ben rüyadelen.Düşkerten.Karabasanınızda tahtıravalli oynayacağım.Kabuslarınızda hatmi çiçeği.Düşbasanınız olacağım.Gerçek girmiş rüyanıza.Rüya bir ceviz ağacı.Ne Freud farkında bunun ne Marks farkında.


Ahmet Ada-Düşe Benzersin
...
Anladım ki çimen, taş rüzgar
seninle güzel güze gömülen kuş,
feslegenin serseri kokusu,
seninle güzel tırmandığım yokuş.

Ziya Osman Saba-Düşümde
...
o düşümde ağladı
bense uyandıktan sonra.

13 Aralık 2008 Cumartesi

AFORİZMALAR II

*Düz bir yolda yürüyor olsaydın, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması,bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir, o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.

* Belli bir noktadan sonra geri dönüşü yoktur.Bu noktaya erişmek de gerekir.

*Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük mutluluktur.

* Sanatımız, gözümüzün gerçek'le kamaşmasıdır:Geri geri kaçan ucube maskelere vurulan ışıktır gerçek, başka bir şey değil.

*Bir yaşamın hazları, yaşamın kendi hazları değil, ama bizim daha yüce bir yaşama yükselme korkumuzun hazzıdır; bu yaşamın eziyetleri yaşamın kendi ıstırapları değil, ama bu korkudan dolayı kendimize yaptığımız eziyettir.

*Dünyanın acılarından uzak tutabilirsin kendini, böyle yapmakta özgürsün ve senin doğana kalmıştır bu, ama kaçırabileceğin bir acı varsa işte bu da belki bu kendini uzak tutuştur.

*Çevremizdeki acıların tamamını bizim çekmemiz gerekiyor.Hepimizin ortak bir büyüme yolumuz vardır ve bu ise şu ya da bu biçimde , acılar içinden götürür bizi. Nasıl ki çocuk belli bir gelişim sonucu yaşamın tüm evrelerinden geçer(her evre de istek ve korku bakımından bir önceki için erişilmez görünür aslında) yaşlanır ve sonunda ölürse, biz de bunun gibi(insanlıkla aramızdaki bağ,kendimizle aramızdaki bağdan güçsüz değildir)yaşadığımız dünyanın tüm acılarından geçerek gelişiriz.Bu konuda adalete yer yoktur, acılardan ürkmeye ya da acıları üstünlük olarak nitelemeye de yer yoktur.