Cemal Süreya / Eşine Mektuplar 12 Temmuz 1972 Akşam senden ayrıldıktan sonra dolmuşla Şişli’ye geldim. Ordan Taksim dolmuşuna bindim. Ordan otobüsle Dolmabahçe’den geçerek sizin dairenin önünde durdum. Nihal’e uğradım. Sami Bey ordaydı. Beş dakika oturdum. Sonra dolmuşla Karaköy. Ordan vapur. Memo geldi. Hemen seni sordu. Annemi artık özmeyeceğim dedi. Gerçekten bu çocukta büyüklere özgü bir yan var. Her şeyi biliyor, her şeyin farkında. Sabahleyin erken kalktı, ona mavi çizgili bluzuyla lacivert pantalonunu giydirdim. * Sen ordasın. Ve ben burda hayatımızı düşüyorum. Giderken cebime o 100 lirayı gizlice koymanı hiç unutamam. Beykoz’a ilk gittiğimiz gün kazan ve kovalarla su taşıdığımızı, hortumla su taşıdığımızı, asıl onu hiç unutamam. Doğukapısı otobüsüne yetişmek ne güzel oluyordu. Kısacası, çok güzel günler de yaşadık bu arada. Kimsenin tadamayacağı bazı mutlulukları da tattık, sanırsam. Sonunda gelip kentin iyice magazinleştiği bir semte yerleştik yeniden. Şimdiyse Başkente yolcuyuz. * Anlamalısın beni, birtakım büyük şeylerin peşindeyim. Bazı iddialarım var, onları gerçekleştirmek istiyorum. Bunun dışında çok şeye niyetim de, vaktim de olmuyor. Bu konuda işte, asıl bu konuda anlamalısın beni. Hiçbir yönden kuşkulanmamalısın benden. Ben ki sana senin şahdamarından daha yakınım, nasıl kuşkulanırsın benden? Destekle beni (zaten hep desteklemişsindir) bak neler yapıyoruz. Nerelerden ne sular akıtıyoruz. * Sabah. Saat 7.15. Radyoda bizim türküler. * Saat 7.30. Memo gitti. Bu sabahki kahvaltısı oldukça parlak: 2 köfte, 1.5 yumurta, 5 adet üzüm. Öğretmen sana selam söyledi, ne zaman ameliyat olacağını sordu. “Perşembeye” dedim. * “Saadet bir çimendir bastığın yerde biter.” (O.Rıfat) * İşi bırakmalısın Zuhal. Senin için şart bu. Bak o zaman hayatın nasıl daha rahat, daha güzel olacak. Sabahları 9’a kadar uyursun. Çocuğu daha iyi yetiştirebilirsin. Daha önemlisi: ELİF. Elif diye bir kızımız olsun.Romantik bir filmin gösterildiği bir sinema dönüşü olsun o da. Ya da bir bale dönüşü. Bunu istiyorum ben. Mali durumumuz her şeyi elverir şimdi. O yönlerden hiç bir kaygın olmasın. Elif. * Sen ne güzel bir Elif doğurursun. Başına kurdeleler bağlarsın. * Evet, Elif. * Şiir yazacaksın. Öyküler,anılar…ve Başkent’in en çekinilen resim eleştirmeni olacaksın. Ol! * Ve bir gün Türk Dil Kurumu gibi birleşmemizin 40. yıldönümünü kutlayacağız. Mutlaka! * Yarın devam ederim. Gözlerinden öperim. Oğlumuz “eşkiya” Memo ellerinden öper. * Kalbim seninle gümbür gümbür. * Güneş yükseliyor. * Hadi! Senin Cemal Süreya’n
14 Ekim 2011 Cuma
Cemal Süreya / Eşine Mektuplar
Gönderen a. zaman: 01:37
Etiketler: Cemal Süreya
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Comments:
Post a Comment