Taş bir sözcük düştü parçalandı
Henüz yaşayan göğsümde.
Zararı yok, ben zaten hazırdım.
Gelirim bunun da üstesinden.
Başımda işim çok bugün:
Belleği sonuna değin öldürmek gerek,
Taşlaşması gerek ruhun
Ve yaşamayı yeniden öğrenmek.
İşte… Yazın hışırdayan sıcak soluğu
Bayram gibi sarıyor pencereyi.
Ben çoktan sezmiştim bu
Aydınlık günü ve boş evi.
Henüz yaşayan göğsümde.
Zararı yok, ben zaten hazırdım.
Gelirim bunun da üstesinden.
Başımda işim çok bugün:
Belleği sonuna değin öldürmek gerek,
Taşlaşması gerek ruhun
Ve yaşamayı yeniden öğrenmek.
İşte… Yazın hışırdayan sıcak soluğu
Bayram gibi sarıyor pencereyi.
Ben çoktan sezmiştim bu
Aydınlık günü ve boş evi.
1 Comment:
"Taşlaşması gerek ruhun
Ve yaşamayı yeniden öğrenmek."
okuyunca bir tuhaf oldu içim,,,yaşamayı öğrenebilmek için taşlaşmak mı gerek? ya da yumuşak olanlar mı gelir üstesinden yaşamın? cevap veremedim ikisine de,,,farklı zamanlarda farklı ruh hallerinde öğreniyoruz belki de yeniden yaşamayı şu kısacık ömürde;]
[biraz geç döndüm sanırım kusuruma bakma]
Post a Comment